25 Mayıs 2013

Çocuğuma Söz Geçiremiyorum !


Anne ve babalar çocuklarının önce yürümelerini sonra konuşmalarını heyecanla beklerler. Bu gelişim aşamaları tamamlandıktan sonra ise sırada bu becerileri edinmiş, yani artık çevresini keşif için yeterli donanıma sahip ve dolayısıyla deneyip yanılarak, kırıp dökerek, düşüp kalkarak, etrafındakilerin sınırlarını zorlayarak, son sürat ‘öğrenme’ aşkı ile yanıp tutuşulan bir dönem vardır.

18 Mayıs 2013

Takıntı nedir, diğer düşüncelerimizden ne farkı vardır?


Takıntı, diğer adıyla obsesyon; içeriği genellikle olumsuz olan, kaygı uyandıran ve tekrarlayan biçimde zihni meşgul eden, kişiyi baskı altında bırakan düşüncelerdir. Genellikle gerçekçilikten uzaktır. Kişi bu düşünceleri değerlendirdiğinde genellikle kendisi de saçma bulur, ancak düşünmekten kendini alamaz. Genellikle içeriğinin çok saçma bulunacağını düşüdüğü için bir çok kişi obsesyonlarını paylaşmaz ve saklar. 

Obsesyonları diğer düşüncelerden ayıran şey; zihinden atılmasının zor olması, hatta yaşayan kişiye imkansız gelmesidir. Aynı zamanda takıntılı düşünce kişiye varlığı ile yoğun, dayanılması zor bir rahatsızlık verir. Düşünmemeye çalıştıkça zihni daha çok baskılar ve kontrol kaybı hissettirir.

9 Mayıs 2013

BOŞANMA VE ÇOCUK




Şüphesiz ‘boşanma’ hem eşler hem de çocuklar için başa gelebilecek en sarsıcı yaşam olaylarındandır.  Hiç kimse bitmesini planlayarak başlamaz ilişkilerine . Ancak  değişen yaşam koşulları beraberinde bireyin mutluluğunu ve bireysel özgürlüğü ön plana çıkarmakta.  Dolayısı ile kadınlar, erkekler ve beraberinde aile sistemi adına farklılıklar yaşanmakta.