25 Temmuz 2013

DİKKAT EKSİKLİĞİ NEDİR?


Dikkat dağınıklığı ergenlik döneminde ebeveynlerin en sık belirttiği şikâyetler arasındadır. Daha önce okul(ders)-aile –arkadaş arasında devam eden döngü ergenlik döneminde arkadaş ve karşı cinsle ilişkiler konularında yoğunlaşır. Akran ilişkilerindeki trafiğin yoğunlaşması ile derslere olan ilgi azalmaya başlar. Okuldan derste hayallere dalma, konuşma, dersi dinlememe, başka şeylerle ilgilenme ve dikkat dağınıklığı gibi şikâyetler gelmeye başlar. Buradaki dikkat dağınıklığı doğuştan gelen “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” değil ergenlik dönemine özgü dikkatsizliktir.

22 Temmuz 2013

Neden Psikoterapi?



Psikoterapi, kişinin içsel yolculuğuna çıktığı bir süreçtir. Bu süreç kişiden kişiye, yaşanılan probleme göre farklılık gösterir. Terapinin belli doğru ve yanlışları olmamakla beraber, belli bir matematiği de vardır. Bu matematik ise danışan ve terapistin arasındaki ilişkiye dayanır. Bu ilişki diğer bütün ilişkilerden farklıdır; çünkü aradaki bağ ve yaklaşım şekilleri farklıdır. Psikoterapistin görevi de, bu yolculukta danışan kişiye yolunda yürürken ayna olmak,farkındalıklar diyarında onu cesaretlendirmek ve değiştirilmek istenilen duygu/düşünce ya da davranış yerine daha yapıcı ve işlevsel yeni duygu/düşünce/davranış formları kazandırmaktır.



12 Temmuz 2013

Okul Fobisi


Okula gitmede isteksizlik veya daha sonraki zamanlarda korkuya dönüşme durumu hem kız hem de erkek çocuklarında görülebilmektedir. Bu sebepledir ki anne baba ve öğretmenlerin kız ve erkek çocuklarının yaşa bağlı özellikleri hakkında bilgi sahibi olmaları gereklidir. Okula gitmek birçok çocuk için eğlence kaynağı iken kimi zaman kimi çocuklar içinse istenmeyen ve hoşnutsuzluk yaratan bir durum halini alabilmekte. Okula gitmede isteksizlik birçok çocuğun eğitim yaşantısı içinde yaşadığı olağan bir durumdur.
Fakat dikkat edilmesi gereken bu isteksizliğin ne kadar sürdüğü, çocuğun ne gibi tepkiler verdiğidir. Yani eğerki okula gitmede isteksizlik hali, çocuğun uzun süreli devamsızlığı veya okula gitmekten kaygı duyma ve hatta gitmeyi reddetme davranışı ile birlikte görülen fizyolojik belirtiler ( mide bulantısı, baş-karın ağrısı, v.b.) halini almaya başlamış ise o zaman isteksizlik olark değil okul fobisi olarak adlandırılacak bir sorundan söz edebiliriz.
Okula gitmek istememe davranışının görülmeye başlandığı anı, anne baba ve öğretmenlerin erken zamanda farketmeleri, bu isteksizliğin derecesinin ilerlememesi adına çok önemlidir. Aile ve öğretmenin psikososyal yardımı desteklemesi gereklidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu korku ve kaygının altında birçok farklı neden bulunabilir. Okul korkusu anaokuluna ilk başlayan ya da okul değiştiren çocuklarda görülebildiği gibi yeni kardeş doğumu, ani bir travma gibi nedenlerle okula problemsiz olarak başlamış ve devam etmekte olan çocuklarda da görülebilir. 
Okul Korkusunun Olası Nedenleri:

7 Temmuz 2013

Çocukta Özgüven Geliştirmenin Yolları


ÖZGÜVEN NEDİR?
Özgüven kişinin psikolojik bağışıklık sisteminin en temel taşıdır. Yaş ve gelişim seviseyesine uygun ölçütlerde kazanılması kişinin sosyal ve bilişsel yaşantı ve performansını önemli ölçüde etkilemektedir.

Özgüven bireyin kendine olan güvenme duygusudur. Yapamamak ya da hata yapmak kaygısından çok ‘yapabilme’ ümidi taşıma durumudur.
Çocuk için anne ve babasının ona olan ilgi ve sevgisinin dokunsal, görsel ve işitsel olarak yansıtılması her alanda sağlıklı gelişim gösterebilmesi adına en önemli noktadır. Doğum itibari ile ilk yılları kapsayan bu dönemin sorunsuz atlatılması çocukta özgüven duygusunun sağlam temeller üzerine kurulması anlamına gelir. Çocuğu önemseyen, ona değer veren ilişki şekli

2 Temmuz 2013

Kardeş Kıskançlığı




Çocuklar anne ve babalarının ilgi, alaka ve sevgisini bir başkası ile paylaşmak istemezler. Kendi çocukluğunuzu düşündüğünüzde onlara hak vereceğinize eminim. Özellikle okul öncesi dönem çocukları bir kardeşin dünyaya geleceği haberini aldıklarında sahip oldukları ayrıcalığın tamamen ellerinden gideceği korkusuna kapılırlar. Tüm bu duygulanımlar dolayısı ile kardeş kıskançlığı kaçınılmazdır. Anne baba ve aile üyelerinin tutumları ilk çocuğun ruh halinin sağlıklı kalması için önem arz etmektedir. İlk çocuk kıskançlığa bağlı farklı davranımlar sergilemeye, akademik başarısızlık göstermeye, içe çekilmeye başlamıyorsa, bu gibi yaşantısını olumsuz şekilde etkileyecek tepkiler vermiyorsa, kıskançlık