11 Eylül 2013

Narsisistik Kişilik Bozukluğunda Nedir?


Kendini çok ön plana çıkaran kendini çok önemseyen, hep takdir ve ilgi bekleyen ayrıca imtiyazlı olduğuna inanan, özel muamele bekleyen, kendini büyük görme tavırlarının önde gittiği bir kişilik bozukluğudur. Bu kişiler kendilerini ön plana çıkaran konulara odaklanırlar. Patolojik narsisizmi olan kişilerin başkalarını sevebilme yetenekleri yoktur. Karşısındaki insanın istek, gereksinim ve duyguları onlar için önemli değildir. Kendini daha değerli hissetmek için karşısındakini yok saymak, değersizleştirmek ve onu
önemsememek onların davranış biçimidir. Bundan beslenirler. Patolojik narsizmi olan kişiler kendini herkesten farklı, üstün gören, beğenen bir insan profili çizer demiştik! Ancak bu yalnızca onların dışarıya yansıttıkları görüntüdür.  Bu insanlar daha derinlerde kendilerini değersiz hisseden kişilerdir. Bu kişilerde büyüklenmecilik vardır. Bu büyüklenmecilik abartılı, gerçekçi olmayan, içi boş kendine güvenden yoksundur. Kendini değersiz hisseden kişi başkalarını da değersizleştirerek bundan kurtulmaya çalışır. Ayrıca bu kişiler eleştiriye aşırı duyarlıdırlar. En ufak eleştirilme, başarısızlık, küçük düşme karşısında büyük bir öfke ile karşılık verirler.
O çok güven dolu karizmatik duruşun ve davranışın altında aslında ciddi bir güvensizlik yatmaktadır. Onlar toplum içinde lafa sürekli “ben” diye başlayan kişilerdir. Öte yandan başkalarının ne düşündüğü onlar için pek de önemli değildir. Savunmaları ise “saklayacakları bir şeylerinin olmadığıdır.” Bazı narsistler, kendisiyle ilişkide olan insanların “onurlandırıldığını” bile düşünürler. Ayrıca bu kişiler kendilerini düş kırıklığına uğratanların düşüncelerini ve değerlendirmelerini önemsiz ve değersiz bulurlar. Bu bozukluğu olan kişiler hep poh pohlanmak, beğenilmek isterler. Benlik saygıları kırılgandır. Sürekli olarak yaptıkları şeyleri ne kadar iyi yaptıklarını başkalarının kendilerini ne kadar beğendiği, değer verdiğini anlatır dururlar.
Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Sebepleri:
Birçok kişilik bozukluğunda olduğu gibi sebepleri çokludur.  Genetik, kültürel, eğitim, anne-baba tutumları gibi. Anne-baba kökenine baktığımızda aşırı destekleyen aşırı poh pohlayan kendi beklentilerini çocuğa yükleyen anneyi görürüz. Annenin tersine, Uzak, soğuk, dışlayıcı veya olmayan bir baba söz konusudur. Çocuk adeta iki kutup arasında kalmış gibidir. Bir taraf çocuğun egosunu çok desteklemekte bir taraf ise egoyu çok yaralamaktadır. Yukarıda da değindiğim gibi bütün bunlarla birlikte karakter, genetik faktörler ile diğer kültürel faktörlerde bu kişilik bozukluğunun gelişiminde rol oynayabilirler. Öte yandan; psikodinamik yaklaşım ise narsisizmin temelinde çocukluk çağında yaşanan birtakım travmaların örneğin: ebeveyn yokluğu, ihmal, eleştiri vs..nin patolojik narsisizmin gelişmesine neden olduğunu söyler.
Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Tanı Ölçütleri:
Amerikan Psikiyatri Birliğinin DSM-IV tanı ölçütlerine göre narsisistik kişilik bozukluğu denebilmesi için aşağıda verilen kişilik özelliklerinin en az beşinin bulunması gerekmektedir.
1.       Kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşır. ( Başarılarını ve yeteneklerini abartır yeterli başarı göstermeksizin üstün biri olarak bilinmeyi bekler.)
2.       Sınırsız başarı, güç zeka, güzellik yada kusursuz sevgi düşlemleri üzerine kafa yorar.
3.       “Özel”  ve eşi bulunmaz biri olduğuna ve ancak başka özel ya da toplumsal durumu üstün kişilerin (ya da kurumların) kendisini anlayabileceğine yada ancak onlarla arkadaşlık etmesi gerektiğine inanır.
4.       Çok beğenilmek ister.
5.       Hak kazandığı duygusu vardır: Kendisinin özellikle, kayrılacak olduğu bir tedavi biçiminin uygulanacağı beklentileri ya da bu beklentilerine göre uyum gösterme.
6.       Kişiler arası ilişkileri kendi çıkarları için kullanır: Kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarını kullanır.
7.       Empati yapamaz: Başkalarının duygularını ve gereksinimlerini tanıyıp, tanımlama konusunda isteksizdir.
8.       Çoğu zaman başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
9.       Küstah, kendini beğenmiş davranış ya da tutumlar sergiler. Eleştirilere karşı öfke, utanç veya küçük düşme tepkisi gösterirler.
Çevre ile İlişkileri

Kişilik bozukluğu ne kadar ağırsa iç görü o kadar azdır. Kişi hiçbir geri bildirimi kabul etmez. Kendini haklı, üstün, ayrıcalıklı görür. Narsistlerin genellikle bir özelliği olur ya güzel/yakışıklı ya da zengin/zeki, ya atletik vs dirler. Herhangi bir konuda hünerli büyümüşlerdir.  Sabırsız, bilgiçlik taslayan ve ukaladırlar. Bu kişilerin şöyle temel inançları vardır. ''Ben üstün ve özellikleri olan bir insanım''' başkalarının koyduğu kurallara uymama gerek yoktur''. Dolayısıyla ilişkilerde sömürgen ve başkalarını kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmezler. Diğer insanların sıkıntısını hissetmediği için kendilerini durduracak mekanizmaları yoktur. Bu yüzden ilişki problemlerine bu insanlarda çok sık rastlanır. Narsistlerin evlilik ilişkisi, hep almak ama vermemek esasına dayanır. Eşlerini de sömürürler, anlamazlar ama anlaşılamadıklarını düşünürler. İlginç olan ise partneri ( karısı veya kocası) artık illallah deyip kendisini terk ettiğinde, çok aciz adeta acınacak duruma düşerler. Çünkü kendisini korumak için kurduğu o ışıltılı narsisistik yapı yerle bir olur. Ortaya zavallı, yalnız, çaresiz, bakıma muhtaç küçük bir çocuk çıkar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder