
Kimi için çok kolay olan kimi içinse
çok zor olan durumların başında sanıyorum ki karar vermek geliyor. En ufak
konudan en büyüğüne kadar her gün karar vermemizi bekleyen birçok konu var. Ne
giyeceğimiz, işe hangi yoldan gideceğimiz, önce hangi raporu yazacağımız, akşam
hangi yemeği yiyeceğimiz… gibi günlük olaylar dışında daha fazla risk içeren ve
daha önemli olduğunu düşündüğümüz konular da var. Hangi mesleği seçeceğimiz,
kiminle evleneceğimiz, hangi iş anlaşmasına imza atacağımız…gibi.
Bazen iki durum arasında karar vermeye
çalışırken bazen de olayların daha karmaşıklaştığını ve seçeneklerin
çoğaldığını görürüz. Bu durumlar karşısında ise tepkilerimiz çok çeşitlidir.
Bazı insanlar karar verme sürecinde çok sakin davranışlar sergilerken bazıları
da kaygı, panik, stres, üzüntü, içe kapanma, agresif davranma gibi tepkiler
verir. Bu tepkiler; karar verilecek konunun önemlilik derecesi, kişilik
yapısındaki farklılıklar, zaman sınırlılığı ya da verilecek kararın sadece
kendimizi ya da kendimizle birlikte çevremizi de etkileyip etkilemeyeceğine
bağlı olarak değişir.
Alınacak karar, sadece kendi durumumuzu
etkileyecekse ve daha çok günlük konularla ilgili ise; daha sakin düşünebiliyoruz
ve daha hızlı karar alabiliyoruz. Fakat bizden başkalarını da etkileyebilecek
kararlarda (özellikle aile ve iş hayatı ile ilgili konular) stres düzeyi daha
fazla artıyor. Çünkü bu noktada karar vermek aynı zamanda sorumluluk da almak
demek oluyor. Sorumluluğu üstümüze aldığımızda sonuçlarının neler getireceğini
çok merak ederiz ve kaygılanırız. İsteriz ki verdiğimiz kararın sonucunda bizi
negatif olarak etkileyebilecek hiçbir durumla karşılaşmayalım. Yaşanan bu kaygı
nedeniyle karar verme mekanizmamız doğal işlevinden çıkıyor ve sağlıklı
işlememeye başlıyor. Dolayısıyla karar verme mekanizmamız üzerinde kontrolümüz
zayıflıyor. Zincirleme şeklinde devam eden bu döngü çıkmaza girmeye
başladığımız hissini yaşatıyor bize.
Hayatımızı elimizden gelecek en iyi
şekilde yönlendirmek ve sağlıklı karar vermek istiyorsak; yüzyüze geldiğimiz
seçenekler karşısında öncelikle sakinliğimizi korumamız gerektiğini düşünüyorum.
Bunun yanı sıra; kararlarımızın getireceği sonuçların hayatımızı maksimum
düzeyde pozitif yönde etkilemesi için birtakım aşamaları sıra ile geçmemiz de
bize yarar sağlayacaktır.
Her kişide aynı sırayı takip etmese de
sağlıklı karar vermek için genel olarak yapılması gereken adımlar;
*Sakin
kalmak ve kaygı düzeyinizi kontrol altına almak
*Acele
davranmamak ve stres düzeyinizi azaltacak aktivitelerde bulunmak
*Seçenekleri
sıralamak ve önem sırasına koymak
*Her
seçeneğin avantaj ve dezavantajlarını belirlemek
*Alacağınız
sorumluluğun risk faktörlerini belirlemek
*Çevrenizden
bilgi toplamak
*Her
seçeneğin getireceğini düşündüğünüz sonucu yordamak
*Gerçekleştiğinde
hangisinin sizi daha çok mutlu edeceği üzerinde düşünmek
…….VE
EN ÖNEMLİSİ İÇ GÜDÜLERİNİZE GÜVENMEK!!!
ALDIĞINIZ KARARLAR SONUCUNDA İÇ HUZURUNUZUN KORUNDUĞUNA EMİN OLAMIYORSANIZ
ALDIĞINIZ RİSKLERİN DE HİÇBİR ÖNEMİ YOK!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder