Çocuk yaşamının ilk aylarından
itibaren oyun oynamaya başlar. Dünyayı oyun yoluyla tanımaya çalışır. Gördüğü
her nesne, duyduğu her ses dikkatini
çeker ve onu heyecanlandırır. Çocuğun oynadığı oyunlar gerçek hayatın bir
provası olarak adlandırılabilir. Oyun sırasında risk alan çocuk önemli bir
gelişimsel süreç içindedir. Sınırlarını test ederek, neyin güvenli neyin
tehlikeli olduğunu öğrenmeye çalışır.
Çocuk ile birlikte oyun oynamak,
anne ve babaların çocuklarının psikososyal gelişimine yapacakları en önemli
katkılardan biridir. Özellikle okul öncesi dönemde, anne ve babalar
çocuklarıyla mutlaka oyun oynamayı alışkanlık haline getirmelidirler. Birlikte
oyun oynamak, çocuk ve ebeveyn arasında sağlıklı bağlanmaya yarar. Anne ve baba
ile birlikte oyun oynayan çocuk aile ilişkilerinin yanı sıra sosyal ilişkileri
de gözlemler ve bunlarla ilgili keşifler yapar. Çocukla kaliteli zaman geçirme
olgusu, oyun yoluyla en üst seviyeye çıkar. Çünkü ebeveyn, oyun sırasında hem
çocukla ortak bir faaliyette bulunur, hem de fiziksel ve duygusal temas halinde
olur.
Oyun çocuğun fiziksel, psikolojik
ve sosyal açılardan gelişimine destek olur. Okul öncesi dönemde çocuklar uyku
ve yemek yeme dışındaki zamanlarının neredeyse tümünü oyun oynayarak
geçirirler. Annesi ya da babası ile parka giden çocuk, bir yandan sizin onu
gözünüzle takip ettiğinizi ve yanında olduğunuzu bilmeyi ister, bir yandan da
sınırlarını test etmek için kaydırağın en tepesine çıkıp kendini aşağı bırakır.
Çocuğun kaydırak merdivenlerini tek başına tırmanması, kendi kendine salıncakta
sallanması kendine güvenin ilk işaretleridir. Bir işi tek başına yapıyor olmak
erken gelişim döneminde çocuğun geleceği için pozitif etkiler barındırır.
Yaşıtı çocuklar ile aynı ortamı paylaşması, birlikte oyun oynaması, onun
sosyalleşmesine ve topluluk içinde kendini ifade etmesine yardımcı olur.
Oyun, çocuğun iç dünyasının dışa
yansımasıdır. Kendi içinde yaşadığı sıkıntıları oyun yoluyla dışa vurur. Oyun
her ne kadar dışarıdan bakıldığında tahtadan kule yapmak, evcilik oynamak,
atçılık oynamak olarak tanımlansa da, çocuk gelişimi açısından önemlidir ve her
biri farklı işlevleri olan oyunlardır. Jean Piaget isimli gelişim kuramcısı
oyunları üç grupta tanımlamıştır:
1.
Alıştırma Oyunları: 0-2
yaş arası duyusal motor dönemi kapsar. Bebeğin hareketlenmeye başladığı ve beş
duyusu ile algıladığı uyaranları birleştirip sınıflandırdığı dönemdir. Örneğin,
çıngırağın sesini duyar, rengini ayırt eder ve sınıflandırır.
2.
Simgesel oyunlar: 2 ile 7
yaş dönemini kapsar. Simgeleri, varsayımları ve alıştırmaları içerir. Annenin
temizlik yaparken kullandığı paspas sopası çocuk için at olabilir. Henüz sözel
olarak kendini anlatamadığı için bunu simgesel oyun aracılığıyla yapar. Evcilik
oynayan bir kız çocuğunu düşünürsek, tıpkı annesinin kendisine yaptığı gibi,
oyuncak bebeği için yemek pişirip ona yedirecektir. Kız çocuğunun bebeğiyle
yaptığı konuşma, annenin çocuğu ile yaşadığı duygu ve düşünce aktarımına
benzeyecektir. Bir bakıma kız çocuğu ''Annelik nedir?'' i annesinden görerek taklit
yoluyla sindirmeye başlayacaktır.
3.
Kurallı oyunlar: 7 yaşından
sonra oynanmaya başlar ve çocuk bu oyunlarla sosyalleşme yolunda adımlar atar.
Belirli kurallara uyarak oynanan oyunları içerir. Saklambaç buna örnektir. Bu
yaş itibari ile sözünü ettiğimiz alıştırma oyunları ve simgesel oyunlar zaman
içinde azalır ve kurallı oyunlar ağırlık kazanmaya başlar.
Çocuğunuzla vakit geçirmeniz,
onun oyununa dahil olmanız, fiziksel ve duygusal temasta bulunmanız onun
kişilik gelişimi için çok önemlidir. Unutmayın ki, siz çocuğunuza nasıl
davranırsanız o da çevresinde bulunan kişilere öyle davranacaktır. Oyun
sırasında yargılayıcı, kısıtlayıcı
cümleler kullanmanız onun gelişimini olumsuz etkileyecektir. Çocuğunuzla nasıl
oyun oynayacağınız konusunda tereddütleriniz varsa, psikologların dahil olduğu,
anne-çocuk, baba-çocuk oyun grupları ile bir yandan çocuğunuzla oyun oynamayı
öğrenip, bir yandan da diğer insanlarla sosyal paylaşımda bulunabilirsiniz. Bu
oyun grupları dahilinde uzman görüşü alıp, neleri doğru neleri yanlış
yaptığınızı görmüş olursunuz. Örneğin, çocuğu oynarken engellerseniz tepki
gösterecektir. Bu durumda aynı sertlikte tepki vermek yerine, çocuğun yaşına ve
gelişim özelliklerine uygun davranmak gerekir. Bununla ilgili sıkıntı
duyuyorsanız, profesyonel destek almanız hem çocuğunuz hemde kendiniz için
yerinde bir davranış olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder