21 Ocak 2016

Boşanma Ve Çocuk

Şüphesiz ‘boşanma’ hem eşler hem de çocuklar için başa gelebilecek en sarsıcı yaşam olaylarındandır.  Hiç kimse bitmesini planlayarak başlamaz ilişkilerine . Ancak  değişen yaşam koşulları beraberinde bireyin mutluluğunu ve bireysel özgürlüğü ön plana çıkarmakta.  Dolayısı ile kadınlar, erkekler ve beraberinde aile sistemi adına farklılıklar yaşanmakta. 
1950’lerde göreceli olarak düşük olan boşanma oranı  60 ve 70’lerde ciddi bir artış göstermiştir.  İstatistiklere göz attığımızda bugünlerde yapılan iki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanmaktadır.

Karne Sendromu

 

Dönem sonu yaklaşıyor.  Gelecek notlar ile ilgili çocuklar kadar ebeveynleri de bir o kadar heyecanlı.  Çocuklar biraz akranları ile rekabet, biraz da anne-babaya karşı mahcubiyet ile gurur duyma arasında gidip gelir iken, anne babalar çocuklarının geleceği ve kuvvetle ihtimal, çocukları hakkındaki hayal ve hedefleri doğrultusunda, büyük bir heyecan ile bekliyorlar karne gününü.
 
Peki o ‘büyük’ gün geldiğinde ne yapmalı, nasıl tepki vermeli?

7 Ocak 2016

Eski Yıldan Yeni Yıla Yansımalar

Geçen yılın raflarında bıraktıklarımız, yerini değiştirdiklerimiz ya da artık ortadan kaldırdıklarımız... Yeni yıl beraberinde yeni düzenlemeleri, umutları, hayalleri ve bazen de geçen zaman içinde gerçekleştirilemeyenlerin hayal kırıklıklarını getirir.
Geride bırakılan yıl, bir sonraki yılda da devam etmesini ya da terk etmeyi istediklerimizi düşündürür. Buna işimiz, aktivitelerimiz, ilişkilerimiz hatta kendimize dair beğenip beğenmediklerimiz gibi bir çok detayı dahil edebiliriz. Ancak değişim ve gelişimi hedeflerken tüm bu istek ve planlara rağmen çoğu kişinin dile getirdiği, zamanla motivasyonlarını kaybederek aynı kısır döngünün içine girildiğidir.
Peki neyi yanlış yapıyoruz?

2016'da Dopaminle Mutluluğu Yakalayın

         Yapılan araştırmalardan biliyoruz ki, beyin kimyamız duygularımız ve kişiliğimiz üzerinde de etkili.  Bu kimyasalların en önemlilerinden biri de DOPAMİN. Bu kimyasalın, mutluluk hissi ve olumlu duygudurum üzerindeki etkisi bir çok araştırma ile kanıtlanmış. Dopamin sistemimiz  aktive olduğunda , daha pozitif oluyoruz, hedeflerimiz ve alacağımız ödüller için daha çok motive olup , heyecanlanıyoruz. Bu kimyasal ile pozitif duygulanım arasında güçlü bir ilişki var. Dopaminin bir diğer önemli etkisi de bir ödül mekanizması olması, bizi, hedeflerimiz, ihtiyaçlarımız ve arzularımız için harekete geçiriyor, eksikliği  ise  plan ve projeleri erteleme, kendinden şüphe etme ve heyecan eksikliği gibi olumsuz duygu ve davranışlarla ilişkilendiriliyor. Bir hedefi gerçekleştirdiğimizde , bir amaca ulaştığımızda keyifli ve iyi hissetmemizi sağlıyor. Eksikliğinde amaçsız ve tatminsiz hissediyoruz.
Peki yeni yılda dopamin seviyemizi arttırarak daha keyifli ve motive bir yıl geçirmeye ne dersiniz?

Vakit Geçiyor...Sevdiklerinize Zaman Ayırın!


Bazen uzun gibi gelen bazen de nasıl geçtiğini anlayamadığımız bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Maalesef 2015 birçok terör olayıyla hatırlayacağımız, zihinlerimizi zorlayan ve karamsarlığı yoğun olarak yaşadığımız bir yıl oldu. Ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylar, vicdanımızı ve insanlığımızı sorgulatırken, bireysel hayatlarımızda da bizi mutsuz eden birçok yaşantı deneyimlemiş olabiliriz. Tam da bir yıl öncesine dönüp baktığımızda, 2014’ün sonunda, 2015’ten neler beklediğimizi bir hatırlamaya çalışalım. Acaba 2015’te beklentilerimizin ne kadarı gerçekleşti? 2015 bizi umduğumuz kadar mutlu etti mi, hayat bize istediklerimizi verdi mi?