2 Ocak 2016

Distimi (Kronik Depresyon)


Depresyon toplumda yaygın ve tekrar edebilen bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşamında hem sosyo-ekonomik kayıplara yol açar, hem yaşam kalitesini bozar, hem de intihar gibi çok ciddi riskler taşır. Önceki  yazımızda Majör depresyona (Ağır depresyon)  değinmiştik. Bu kez depresyonun farklı bir türü olan Distimiyi genel hatları ile anlatacağım. Muhtemelen Distimiyi daha önce duymadınız. Distimi depresyonun daha hafif ama daha uzun süre devam eden halidir. Bu rahatsızlığa gizli yada maskeli depresyon da denir.
Distiminin belirtileri
kişinin hasta olduğunun düşündürtecek kadar yoğun değildir. Ayrıca majör depresyondaki klasik belirtiler distimi de görülmez. Tipik depresyon belirtileri olan iştah kaybı, uyku bozukluğu ve intihar düşünceleri yerine distimi, kendini  ilişki ve iş problemleri  ile gösterir.  Bu yüzden distimi çok bilinmez ve teşhisinde de gecikmelere yol açar. Distimiden muzdarip olanlar ve çevresindeki kişiler bu rahatsızlığı bilmedikleri için semptomlarını kötü huy veya kişinin karakter özelliği olarak görürler. Dolayısıyla bu rahatsızlık kişide sinsi şekilde devam eder. 
Distimi genellikle çocuklukta ve ergenlikte başlayan 2 yıl boyunca devam eden, bazı dönemlerde iyilik hali görülebilen  (1-2 hafta)  fakat yeniden ortaya çıkan, major depresyonun aksine kişiliğinin işlevselliğini çok bozmayan (fakat kişi tam kapasite ile de çalışamaz) düşük düzeyli  kronik depresyondur. Bu bozukluktan muzdarip olan kişi kendini sürekli mutsuz hisseder. Bununla birlikte duyarlı, endişeli ,kaygılıdır. Ayrıca kendine güveni yoktur ,Uyku ve iştah problemleri vardır.
Diğer taraftan, distimisi olanlar hep mutsuz ve keyifsiz değildir. Yukarıda değindiğim gibi ara ara mutluluk dönemleri olabilir, fakat yaşadığı basit bir stres kişiyi kolaylıkla huzursuz ve mutsuz haline geri  götürebilir. Distimikler, ne ailelerine, ne sosyal yaşamlarına ne de işlerine yeterince ilgi göstermez. Dolayısıyla bu alanlarda sürekli sorunlar yaşarlar.

Distiminin Nedenleri?
Kökeninin ne olduğu henüz net değildir. Diğer depresyonlarda olduğu gibi çevresel etkenler ile birlikte, genetik etkenlerinde bu rahatsızlık da etkili olduğu düşünülmektedir. Distimi erken başlangıçlı ve geç başlangıçlı olarak iki şekilde adlandırılıyor. Yirmi bir yaş öncesi erken, yirmi bir yaş sonrasında başlamışsa geç başlangıçlı distimi olarak tanımlanıyor. Erken başlangıçlı distimi de, çocuklukta yaşanan istismarlar, geç başlangıçlı distimi de ise önemli kayıplar ve sağlık sorunları ile ilişkili olduğu düşünülmekte.

Distimi yani kronik depresyon yaşayanlar genellikle; eleştirilmeye karşı daha duyarlıdırlar. Tabi ki kimse eleştirilmekten hoşlanmaz ama  eleştirildiği için de yıkılmaz, fakat distimikler bu durum karşısında adeta yıkılırlar. Zaman zaman her şeyden uzaklaşmak ve kaçıp gitme hayalleri kurarlar. Her şeyi ciddiye alırlar, katıdırlar, ayrıca kontrolü bırakmak istemezler  dolayısıyla bir türlü rahatlayamazlar. Bu durum onları sıkıcı, tekdüze ve aksi olarak nitelendirilmesine sebep olur. Aslında kendileri de bu durumdan rahatsızdırlar, fakat bu düşünceleri uzun sürmez. Problemin,  çevresindeki kişilerin rahat ve yeterince sorumluluk sahibi olmamalarından kaynakladığını düşünürler. Eş, çocuk ve arkadaşlarla sorunlar yaşarlar, katı, kontrolcü, mutsuz tavırları onlarla ilişkilerinde zorlanmalara ve bozulmalara yol açabilir.


DİSTİMİK DEMEK İÇİN:
En az 2 yıl hemen her gün, bütün gün süren hafif dereceli depresyon belirtilerinin olması. Aşağıdakilerden ikisi ya da daha fazlasının bulunması.
·         İştahsızlık ya da aşırı yemek yeme
·         Uykusuzluk ya da aşırı uyku
·         Enerji azlığı
·         Düşük öz değer
·         Konsantrasyon güçlüğü
·         Umutsuzluk
Distimide depresyonun temel belirtileri olan suçluluk duygusu, psikomotor değişiklikler ve intihar düşünceleri genellikle bulunmaz. Bu bozuklukta ara ara iyilik hali gözükebilir ama toplamda birkaç haftayı geçmez.
Distimi fark edilmediği takdirde zaman içinde kişi de somatizasyon belirtileri çıkabilir. Yani psikolojik problemini(distimi) bedensel şikayetler ile dile getirir. Bunlar: bel, sırt, karın, baş ağrıları, mide, bağırsak problemleri gibi. Genelde kişi bu şikayetler ile başvurur.Yapılan tetkiklerde fiziksel bir sıkıntıya rastlanmaz ve kişi psikiyatrist  veya psikoloğa yönlendirilir. Görüşmeler sonrasında distimi tanısı konulur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder