2 Ocak 2016

Toplumsal Travmaların Etkileriyle Nasıl Başa Çıkabiliriz?


Toplum olarak derin yaralar aldığımız ve bu yaraları iyileştirmekte zorlandığımız zamanlardan geçmekteyiz.  Şüphesiz ki insan eliyle ortaya çıkan şiddet ve terör olayları gibi toplumsal travmaların neden olduğu etkileri iyileştirmek; deprem, sel gibi doğal afetlerin neden olduğu etkileri iyileştirmekten daha zordur. Doğal afetlerin meydana gelmesini engellemek mümkün değilken, insan eliyle yaşanan olayların gerçekleşmesini önleme ihtimali, kişinin daha ağır travmatik yaşantılar yaşamasına neden olabilir. Buna rağmen, toplumsal travmaların etkileriyle başa çıkabilmek için bazı yöntemler mevcuttur.


Hayatın doğal akışı içinde beklemediğimiz bir anda başımıza gelen, hayatımızın seyrini değiştiren,  fiziksel ve psikolojik bütünlüğümüzü bozan her tür olayı travma olarak adlandırabiliriz. Olaya maruz kalan, tanık olan, maruz kalanların tanıdıkları ve olaydan herhangi bir şekilde haberdar olanlar travmadan etkilenebilir.
Toplumsal travmalardan etkilenen kişilerin en yoğun yaşadığı duygular üzüntü, korku, öfke, endişe, suçluluk, umutsuzluk ve çaresizliktir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacakmış gibi düşünebiliriz. Yaşamak anlamsız gelebilir ve ne yaparsak yapalım hiçbir şeyin iyiye gitmeyeceğini düşünebiliriz. Aklımızdan sık sık “Keşke” ile başlayan cümleler geçebilir. Travmatik olayın etkisiyle yaptığımız işlere odaklanmakta zorlanabilir, insanlardan uzaklaşmak isteyebilir, uyku problemleri yaşayabilir, kötü rüyalar görebilir ve aynı olayı tekrar yaşıyormuş gibi hissedebiliriz. Bu gibi etkilerle başa çıkmak için alkol ya da madde kullanımında artış görülebilir.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan terör olayı gibi toplumsal travmalar, büyük korkular yaşamamıza, olayın her an tekrarlanacağı gibi kaygılar taşımamıza, sebepsizce öfkelenmemize, öfke patlamaları yaşamamıza, aşırı hassas olmamıza, toplu taşıma araçlarını kullanırken ya da kalabalık yerlerde bulunurken gergin hissetmemize, her an çevremizi şüpheyle kontrol etmemize neden olabilir. Tüm bu muhtemel etkilerin nedeni güvenliğimizi tehdit edebilecek durumlara karşı hazırlıklı olmaya çalışmak ve yaşamımızı sürdürmek istememizdir.
Toplumsal travmalarla başa çıkabilmek için travmaların muhtemel etkilerini bilmek ve yarattığı etkilerle yüzleşmek gerekir. Yaşanmamış sayılan travmalar sürekli gerginlik, öfke ve umutsuzluk halinde kendini gösterir. Ayrıca, stresli durumların geçmişte yaşanmış travmaları tetikleyebilir. Özellikle yüzleşilmeyen toplumsal travmalar nesiller boyu izler bırakır.
Toplumsal travma ile başa çıkabilmek için göz önünde bulundurulması gereken en önemli noktalardan biri yukarıda bahsettiğimiz etkilerin son derece doğal olduğunun bilinmesidir. Ruhumuz ve vücudumuz, psikolojik ve fiziksel bütünlüğümüzü etkileyen büyük bir olay sonrasında birkaç hafta süreyle alışık olmadığımız tepkiler verebilir. Unutmamak gerekir ki travmalar herkesi olduğu gibi bizi de etkileyebilir. Korkabiliriz, kaygılanabiliriz, çaresiz hissedebiliriz, ağlayabiliriz, isyan edebiliriz. Yaşadığımız duyguları kabul etmeliyiz. Güçlü olmak ya da güçlü görünmek adına yaşadığımız duyguları bastırmak ve yok saymak bunalıma girmemize neden olacaktır.
Ölümlerin, kayıpların yaşandığı travmalar sonrasında yaşanan yas süreci, travmanın etkileriyle başa çıkmak için gerekli bir dönemdir. Ölen kişinin ardından derin üzüntü ve keder hisleri yaşanır. Onun geri gelmeyeceğini kabul etmekte ve acıyla başa çıkmakta zorlanabiliriz. Aynı acıyı yaşayan kişilerle anma törenleri düzenlemek, paylaşımlarda bulunmak ve dertleşmek bu zor süreci atlatmanıza yardımcı olacaktır.
Araştırmalar kişilerin toplumsal travmalar sonrasında güven ve adalet kavramlarını daha çok sorgulamaya başladığını gösteriyor.İnsanların ölümüne neden olan, büyük kayıpların yaşandığı toplumsal travmalar sonrasında sorumluların ortaya çıkarılması ve gerekli değerlendirmelerin yapıldıktan sonra cezalandırılması, kişilerin yeniden güvende hissetmesi açısından önemlidir.
Hayatın akışını beklemediğimiz bir anda değiştiren ve alışık olmadığımız tepkiler vermemize neden olan toplumsal travmaların etkilerini azaltmak için güvende hissetmek önemlidir. Bu nedenle sevdiğimiz ve yanında güvende hissettiğimiz insanlarla daha sık vakit geçirmek, travmayı atlatmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıcatravmadan etkilenen kişilerle bağlantı kurmak ve onlara yardımcı olmak da toplumsal travmaların açtığı yaraların sarılmasında etkili yöntemler arasında yer alır. Bireysel olarak beslenmenize dikkat etmek, açık havada vakit geçirmek ve spor yapmak da rahatlamanızı sağlayabilir.
Toplumsal travmaları kendi başınıza ya da çevrenizin yardımıyla aşamadığınızı düşünüyorsanız, travma konusunda çalışan ruh sağlığı çalışanlarından(psikiyatrist, psikolog, psikolojik danışman) profesyonel yardım alabilirsiniz. Travmatik olayın üstünden bir aydan fazla geçmesine rağmen kabus görmeye devam ediyor, insanlara gittikçe daha yabancı hissediyor, olayın büyük kısmını hatırlamakta zorlanıyor ve korkular başa çıkamayacağınız seviyede olduğunu düşünüyorsanız bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmenizde fayda olacaktır.
Travmaların yıkıcı etkileri olduğu kadar iyileşen travmaların da mevcut olduğunu unutmamak gerekir. Yaşanan tüm olumsuz etkilere rağmen umudumuzu korumak, bir şeylerin değişeceğine ve iyiye gideceğine inanmamız için önemlidir.
Barış dolu ve travmasız günler görmek dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder